Bebeğinizi kucağınıza aldınız!
Bu çok özel anda size daha önce hiç tatmadığınız duygular eşlik ediyor. Ona her dokunuşunuz onun gelişimi için ayrı bir anlam taşıyor. Anne karnındayken sesinizi tanımaya başlayan bebeğiniz, artık sizin kokunuzu da tanıyor!
Görüşü şimdilik çok keskin olmasa da, emzirirken yüzünüzü ayırt ediyor. Onu beslerken aynı zamanda onunla duygusal bir bağ kuruyorsunuz. Bu güzel bağı babasıyla da kurmasını istemez misiniz? Cevabınız evetse, emzirirken bebeğinizin bir elini babanın göğsüne koyarak, babasının kalp atışlarını hissetmesini sağlayabilirsiniz. Baba da emzirme seremonisinde bebeğe ve size dokunarak yerini alabilir! Ayrıca bebeği emzirmeye hazırlamak, altını değiştirmek, emzirdikten sonra sizden almak ve gazını çıkarmak da sizin daha rahat ve uzun emzirmeniz için babanın yapabilecekleri arasında.
Göz göze temas ve ten teması çocuğunuzun gelişimi için öyle önemli ki! Araştırmalar bebeğinizle ne kadar sıcak ve duyarlı bir ilişki kurarsanız, ileride bebeğinizin sosyal, duygusal ve zihinsel gelişiminin o kadar olumlu gideceğinden bahsediyor.
Kolik
Bebeğiniz bu dönemde çok ağlayabilir ve sizi uykusuz bırakabilir. Eğer uzun uzun ağlıyor ve hiçbir şekilde teskin edilemiyorsa doktorunuza danışmakta fayda var. Bazen böyle durumlarda, başka tıbbi bir problem yoksa “kolik”le karşı karşıya olduğunuzu varsayabilirsiniz!
Nedeni ve semptomları uzun tartışma konusu olan bu duruma kısaca bebeğin günde en az üç saat ağlaması ve hiçbir şekilde susturulamaması denilebilir. Böyle bir durumda bebeğin beslenmesi ve uyuması zorlaşabilir.
Bebeklerin ağlaması ihtiyaçlarını başka türlü belirtemedikleri için normaldir. İçlerinde bir anda günyüzüne çıkan ve ne olduğunu anlamadıkları ihtiyaçları onları ağlamaya iter. Bebeğe bakım verenler ne olduğunu bulur ve bebeğin ihtiyacını böylece giderir. Ancak kolik gibi durumlarda özellikle yeni anne-babalar için ihtiyacın ne olduğunu kestirmek çok kolay değildir. Anne-baba bebeğin sağlığı için endişelenir ve bu durum kimi zamanlar bebekle ilgili olumsuz duygulara ve ona karşı öfkeye yol açabilir.
Böyle durumlarda asla bebeği sarsmayın. Eğer durumla baş etmeye enerjiniz kalmadıysa mutlaka kendinize sakinleşmek için zaman tanıyın. Ağlamasının sizle ilgili olmadığını kendinize hatırlatın. Bunun geçici bir dönem olduğunu bilin. Ve mutlaka yardım isteyin! Bebeğin babayla birlikte olmasına, babanın ona bakım vermesine izin verin ve babaya güvenin!
Uyku Düzeni
Uyku düzeni konusunda da ilk aylar sıkıntı yaşayabileceğinizi, bu durumun yine dünya üzerindeki birçok bebekte olduğunu kendinize hatırlatın. Anne karnı dışındaki hayata uyum sağlamaya çalışan bebek için de bu dönem hiç kolay değil.Bebeğiniz yoğun ihtiyaç ve dürtüleriyle içsel bir düzen sağlamaya çabalarken, göstereceğiniz sıcaklık ve sabırla ona yardımcı olabilirsiniz. Onun sakinleşebilmesi için sizin sakin kalmanız çok önemli.
Bebeğin Refleksleri
Doğumdan itibaren belli aylarda bebeğinizin bazı reflekslerinin geliştiğini ve kaybolduğunu gözlemleyeceksiniz. Emme refleksi sayesinde bebeğiniz beslenebilecek, dudak kenarına dokununca boynunu size doğru çevirecek, yüksek bir ses duyduğunda irkilecek ve avuç içini parmağınızla okşarsanız parmağınıza sıkı sıkı tutunacaktır. Bebeğiniz bu tepkileri şimdilik bilinçsizce veriyor. Ancak bir gün sırf güvende hissedebilmek için elinizi sıkı sıkı tutacağı günlerin geleceğini düşünmek heyecan verici değil mi? Bebeğinizin çıkardığı seslere dikkat edin.
Sekiz haftadan itibaren sizinle çıkardığı sesler aracılığıyla iletişim kurmaya çalıştığını fark ederseniz sakın şaşırmayın! Bu basit bir ses taklit oyunu değil. Bebeğiniz henüz bu kadar küçükken bile size bir şeyler anlatıyor! Belki de sizi görmekten hoşlandığını ifade ediyordur? Bu anların tadını çıkarın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder